Bu makalede Nasreddin Hoca mizah geleneği kültürel bağlamlararasılık kapsamında incelenmektedir. Sözlü, yazılı (yazmalar ve basmalar) ve elektronik kültür dönüşümlerinin Nasreddin Hoca imge ve fıkra belleğine etkilerinin belirlenmesi ve açıklanması, bu çalışmanın temel amaçlarındandır. Yine Nasreddin Hoca ve fıkra külliyatının kültürel bağlamlar arası dönüşümlerdeki işlevi de bu araştırma kapsamında değerlendirilmektedir. Kültürel bağlamlar arası geçişlerin ve dönüşümlerin Nasreddin Hoca imge ve fıkra belleğini yeni eklemelerle genişlettiği ve zenginleştirdiği gözlenmektedir. Diğer bir deyişle Nasreddin Hoca mizah geleneği kültürel bağlamlar arası değişim ve dönüşümlerin eseri, bütünü ve kaynağıdır. Nasreddin Hoca mizah geleneğinde kültürel bağlamlararasılıktan kaynaklanan sürekliliklerin, değişim ve dönüşümlerin tespit edilmesi, nedenlerinin araştırılması bu yayın kapsamında ele alınmaktadır. Bu kapsamda daha çok yazılı ve elektronik kültür bağlamlarındaki değişim ve dönüşümlerin etkileri örnek verilerle açıklanmaktadır. Yazmalar ile basmalar kültüründeki özellikle mizah basını ve edebiyatı ile yazılı kültür tiyatrosu gibi alanlardaki ürün ve aktörlerin söz konusu değişim ve dönüşümler açısından önemi ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Nasreddin Hoca mizah geleneği ile elektronik kültür bağlamı arasındaki etkileşimlerin bilhassa sosyal ve dijital medya içerikleri dikkate alınarak çözümlenmesi bu makalenin son bölümünü meydana getirmektedir. Bu bölümde sosyal medyayı oluşturan Facebook, Twitter, YouTube ve Instagram gibi sosyal ağlar ile katılımcı sözlüklerin sanal-dijital bağlamlarında Nasreddin Hoca ve fıkra belleğinin farklı işlevlerde ve biçimlerde değerlendirildiği açıklanmaktadır. Sonuçta sözlü kültür, yazılı kültür ve elektronik kültür dönüşümleri ile Nasreddin Hoca mizah geleneği arasında çok yönlü bir ilişkinin var olduğu ortaya konulmaktadır. Özetle bu makale ile Nasreddin Hoca mizah geleneği merkezinde kültürel araştırmaların bağlamlar arası değişim ve dönüşümler dikkate alınarak karşılaştırmalı yöntem ve yaklaşımlarla gerçekleştirilmesinin önemi ve değeri vurgulanmaktadır.

Günümüzde kültürel miras çalışmaları ve turizm popüler hale gelmiştir. Bu bağlamda somut olmayan kültürel mirasın korunması ve aktarımı, müzeleme ve turizm birlikte düşünülmelidir. Son on yılda Türkiye’de SOKÜM, YİH, Coğrafi İşaret çalışmaları hız kazanmıştır. Bu nedenle kültürel miras turizmi de dikkat çekici hale gelmiştir. Kentler tarafından yapılacak kültürel miras projeleri, destinasyon oluşumuna yardımcı olacak ve farkındalığı da artıracaktır. Sürdürülebilir bir kalkınma için ise bu kültürel mirasların yaratımını ve aktarımını sağlayan ustaların desteklenmesi, tanıtılması ve teşvik edilmesi gereklidir. Bu çalışmada Kütahya’da yaşayan üç usta ve gelenek tüm bu bağlamlarda ele alınmıştır. Kütahya’da el sanatları ve gastronomi kültürü yaşamaya devam etmektedir. Aynı zamanda 2017 yılında Kütahya, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı programına “Zanaat ve Halk Sanatları” temasından dahil olmuştur. Bu çalışma aynı zamanda Kütahya’nın kültürel miras ve turizm çalışmalarına üç usta ve geleneğin tanıtımıyla katkı sağlamayı amaçlanmaktadır. Doküman çalışması ve Kütahya’da yapılan alan çalışmasından elde edilen verilerle oya işleme, kilim dokuma ve lokum ustaları kültürel bağlamlarıyla birlikte tanıtılacaktır. Çalışma, alan araştırmasında elde edilen görsellerle desteklenecektir.

Globalization, when evaluated along with the culture, points out the effort of a dominant cultural structure to be universal. The process of being universal consists of the emergence of innovation, its diffusion, and its interaction with the local. At the end of this process, it is inevitable to experience some changes and transformations in both the global and the local. As is realized, at the beginning of the globalization process, what claims to be global should exist as "innovation" and should diffuse. Then, the processes of the innovative and global one to confront the local and make itself accepted can be mentioned. The response of the local against the innovative one determines the direction of change and transformation. Therefore, the diffusion of innovation and the response of local are extremely significant in terms of seeing how the change process will take shape. When this is realized, it is also revealed that some strategies are implemented for the diffusion of innovation. What stands out among these is that the innovation must pay regard to the local while it diffuses, to suppress the response of the local and prevent the emergence of resistance. However, such regard should not be one-sided. The local's recognition of the innovation and its strategies will provide some advantages in attaining desirable outcomes on behalf of itself. In this study, the emergence of the fast-food chain called McDonald's, which has a global scale and contains various elements, as an innovation in Turkey and the cultural strategies it has applied while gaining a place in the Turkish market has been evaluated. For this purpose, the content analysis of McDonald's advertisements in Turkey has been carried out and the themes covered in the analysis have been examined under four titles: local cultural elements, local taste elements, national sentiment-oriented elements and taste elements belonging to different cultures. In each topic title, the references to the themes in question have been brought to the forefront and then what is emphasized and how is done have been examined. In conclusion, it has been tried to see how a global company utilizes local food memory and what changes it makes to this memory.

Çevreyi geliştiren, düzenleyen, dönüştüren ve devrim yaratan yenilikleriyle yeni bir dünya mitolojisi getiren “teknoloji”, günümüz çağında insan ve ihtiyaçların yanı sıra yer almaktadır. Kamusal alandan yalıtılmış güvenli bölge ev içi alan ise teknolojik yeniliklerin gösterişli sergi mekânlarına dönüştüğü yerler olmasıyla eve dair algıları değiştirmiştir. Kadınların gündelik işlerini kolaylaştıran teknolojik ev aletleri; standartlaşmış “beyaz eşya” takımlarından, mutfak donatı elemanlarına ve sağlıklı bir ortamın vazgeçilmezi elektrik süpürgelerine varıncaya kadar “her evin ihtiyacı” mitini yeniden üretmektedir. Son yıllarda, “akıllı ev aletleri” sloganıyla görücüye çıkan, insanla temasın en aza indirgendiği teknolojik eşyalar, ev içi alanda alışılmışın çok ötesinde bir devrim yaratmıştır. Bu makale, ev içi alanda kadınların en sık temas ettikleri “robot süpürge”, “fırın”, “kahve makinesi” gibi “akıl”lanan ev aletlerinin konut mekânlarına nasıl bir ayrıcalık getirdiğini, geleneksel kodlara ve davranış kalıplarına uygunluğunu, kültür örüntüleriyle bağ kurma süreçlerini kadınların dilinden tartışmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, araştırmanın seyrine uygun olduğu düşünülerek derleme metodu tercih edilmiş, tamamı kadın olan toplam 10 kaynak kişiyle İstanbul ilinde görüşmeler sağlanmıştır.

İletişim teknolojilerinin ve internetin yarattığı yeni düzen, birçok alanda olduğu gibi medya alanında da büyük değişikliklere zemin hazırlamıştır. Geleneksel medya olarak adlandırılan konvansiyonel medya, günümüzde yerini yeni medya düzenine bırakmıştır. İletişim teknolojilerindeki hızlı ilerleme geleneksel medya, haberlerini kitleye yeni ve farklı bir yöntemle ulaştırma imkânına kavuşmuştur. Çoğu elektronik gazeteler yayınlarını kendi hizmet sağlayıcılarından, internet aracılığıyla okuyucularına aktarmaktadır. Fakat bu dönemde bunun da ötesinde çok daha farklı bir habercilik anlayışı yer almaktadır. Her geçen gün haberciliğin önüne eklenen farklı kavramlar ortaya atılmaktadır. Haberin bulunması, işlenmesi ve dağıtılması tamamen farklılaşmıştır. Bu çalışmanın temel amacı; geleneksel medyadan yeni medyaya geçiş sürecinde gazetecilik pratiğinde meydana gelen yenilikleri ortaya koymaktır. Bu amaçla, gazeteciliğin geleneksel medyadaki konumu ele alınmış ve irdelenmiştir. Bu kapsamda yeni medya gazeteciliği ve yeni medya platformlarının etkisi incelenmiştir. Çalışma kapsamında gazete kurumları esas alınmıştır. Gümüşhane il ve ilçelerinde yer alan aktif gazete kurumları ziyaret edilerek işletmecileri ile nitel araştırma tekniklerinden olan mülakat yöntemi kullanılmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Bu kapsamda araştırmanın ilk kısmında gazeteciliğin gelişimi, ikinci bölümde geleneksel medyadan yeni medyaya geçiş incelenmiştir. Üçüncü bölüm çalışmanın araştırma kısmını oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucu olarak, gazetecilikte yeni medya kullanımı yoğun ve yaygındır. Gazeteciler tarafından sıklıkla belirtildiği gibi, yeni medyadaki son gelişmeler gazeteciliği hiç olmadığı kadar mekân ve zamandan bağımsız bir uğraş haline dönüştürmüştür.